Selamlar, benim adım Bahar. 29 yaşında, siyah saçlara sahip olan ama sürekli koyu kahverengiye boyatan, iri siyah gözleri sahip, esmer tenli bir kadınım. Aslında esmer tenli değilim, buğday dedikleri tonda bir tenim var. Fakat ben esmerleşmeyi çok sevdiğim için, kendi ten rengimi sürekli olarak değiştirmeye çalışıyorum. Yazın sürekli güneşlenerek, yazın dışında da solaryuma giderek daha esmer ve koyu bir tene sahip olabilmek için elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorum. Bu hayatta beni esmer tenli olmaktan daha mutlu edecek çok az şey vardır. Bilsem ki böyle bir ameliyat var, muhtemelen düşünmeden olurdum.
Ben hayatımı Bodrum Escort olarak çalışıp kazanan bir insanım. Yaklaşık bir iki yıldır bu işi yapıyorum ve en azından beni idame ettirecek bir para kazanıyorum. Diğer işlerde sabahtan akşama kadar çalışıp, yorgunluktan ölecek şekilde eve gelip asgari ücret ile geçinmeye çalışmaktansa, Bodrum Escort olarak çalışıp, en azından biraz daha rahat yaşarım diye düşündüm. Kariyer açısında çok mantıklı bir hedef olmasa da şuan günümü kurtarıyorum. En azından kendime ayıracak zamanım, görmeyi istediğim yerleri görmeyi, yapmayı istediğim şeyleri yapabilecek bir boşluk bulabiliyorum. Yıllardır birçok işte çalışmama rağmen hayatımın hiçbir alanında bu kadar rahat ve huzurlu bir yaşam sürdüğümü hatırlamıyorum. Tabi ki Bodrum Escort olarak çalışmanın da birçok zorluğu var. Nihayetinde hiçbir iş kolay değil. Kimse kimseye kolay para vermez. Bir laf vardır, bedava peynir sadece fare kanında olur. Ama eski işlerime kıyasla çok daha iyi şartlar olduğu da inkar edilemez bir gerçek.
Esmer tenle ilgili takıntım ise seksi görünme çabasından geliyor sanırım. Evet, kimilerine göre beyaz tenli olmak güzel görünebilir. Fakat kesinlikle beyaz tenli insanlar pek seksi olarak görülmez. Ne derler bilirsiniz, sarışının adı, esmerin tadı. Erkekler sarışın, naif ve kibar kızlara aşık olur ama esmer, cesur, özgüven sahibi yaramaz kızlarla seks yapmak isterler. Benim işim gereği de çekici ve seksi görünmek gibi bir zorunluluğum var. E esmer olmak da hoşuma gitmiyor değil hani.